Katılar, üzerlerine uygulanan kuvveti kuvvet doğrultusunda iletir. Sıvıları katılardan ayıran önemli özelliklerden biri, üzerlerine uygulanan basıncı her yöne iletebilmeleridir. İçine su doldurulmuş bir balonu şekildeki gibi iki elimizle tutup bir tarafından bastırdığımızda diğer tarafta bir itilme hissederiz. Bu deney bize kapalı kapta bulunan sıvıların, basıncı kabın içindeki her noktaya ilettiğini gösterir.
Bunu içi su dolu bir pet şişeyi elimizle tutup, üst tarafından sıkıştırdığımızda da gözlemleyebiliriz.
Sıvılar üzerlerine uygulanan basıncı her doğrultuda ve eşit büyüklükte iletirler. Suyun bu özelliğini ilk kez Fransız bilgin “Paskal” bulduğu için buna “Paskal Prensibi” denir.
Kesitleri ve şekilleri farklı kapların tabanlarından bir boru ile birleştirilmesi ile elde edilen kaplara bileşik kaplar denir.
Bileşik kaplar bir sıvı ile doldurulduğunda, kapların şekli nasıl olursa olsun, hepsi de aynı seviyeye kadar sıvı ile dolar.
Şehirlerde yerleşim yerlerindeki su sistemleri, bileşik kaplar prensibine göre çalışır. Yerleşim yerinin yüksekçe bir yerine konan büyük su deposu, büyük bir basınçla suyu tüketilen yerlere gönderir.Su, büyük su deposuna bir kaynaktan sürekli olarak pompalanır.
En basit bileşik kap U borusudur. U borusu bir cam borunun U şeklinde kıvrılmasıyla elde edilir. Siz de beyaz bir hortum parçasını kıvırarak U borusunu elde edebilirsiniz.
U borusuna konan bir sıvı, her iki kolda aynı yüksekliğe çıkar ve dengeye gelir.
U borusu kullanılarak, öz kütlesi bilinen bir sıvının yardımıyla birbiriyle karışmayan başka bir sıvının öz kütlesi bulunabilir.
U borusunun kollarından birine öz kütlesi bilinen sıvıdan bir miktar konur. Diğer koluna öz kütlesi bilinmeyen sıvıdan konur. Sıvılar dengeye geldiğinde yükseklikleri ölçülür.
Her iki koldaki sıvı sütunlarının yaptığı basınçlar birbirine eşit olacağına göre, P1 =P2 yazılabilir.
Su cenderesi tabanları birleştirilmiş, kesitleri farklı iki silindir ve silindirlerin içinde rahatça hareket eden pistonlardan oluşur.
P1 = P2
Kalp karıncıklarının kasılması sonucu, kalpteki kan damarlara doğru itilir. Böylece kan, damarların çeperlerine bir basınç yapar. Kan basıncının etkisiyle damarlar genişler ve hemen ardından daralır. Kanın damarlara yaptığı bu basınca tansiyon denir. Kan basıncı koldan ve yaklaşık kalp hizasından ölçülür. Bunun nedeni kalp hizasındaki damarlardaki kan basıncının kalpteki kan basıncına hemen hemen eşit olmasıdır.